Logotype Yaklaşımı

Amblem ve logotype asla bir şıklık, albeni unsuru değil bir yapının (şirketin, ürünün, hizmetin) imzasıdır. Bu imzanın ana amacı akılda kalmaktan öte, temsil ettiği yapının kişilik özelliklerini kusursuzca yansıtmaktır.Oluşturacağımız markaların amblem ve logoları gelişen medya koşullarına, bulunduğumuz alana ve en önemlisi Borçelik duruşuna uygun grafik değerler içermelidir.

EACA’nın (Avrupa İletişim Ajansları Derneği) 2015 yılında yaptırdığı tüm zamanları kapsayan, dünyanın en başarılı ve akılda kalan logotype araştırması sonuçları bu konuya açıklık getiren bilimsel bir çalışmadır. Tüm zamanların en iyileri listesine giren markaların logotype’larında renk kullanım oranları; %20’si tek renk, %23’ü çift renk, sadece %5’i üç renktir. Daha fazla renk kullananlar ise %1 seviyesindedir. Çok renklilik akılda kalıcılığı sağlamaz tam tersine dağılmaya neden olmaktadır. Bu yüzden tüm dünyada taraftar sahibi olmanın en önemli olduğu spor kulüpleri renklerini sınırlamışlardır. Yine logolarda kullanılan fontların hareketli olma oranı sadece %6’dır. Genelde okunması kolay serif ve sans serif yazı karakterleri tercih edilmiştir. Bu logoları %60’dan fazlası daire, kare ve dikdörtgen olmak üzere algılanması kolay geometrik şekiller içinde kurgulanmıştır. Logo tasarımlarında dikkat çekmek adına sade ve direkt olmaktan uzaklaştırdıkça, akılda kalmasını zorlaştırmakla beraber işin içine tartışılması imkansız beğeni faktörünü de dahil ederek, aşırı zorlayıcı olabiliriz. Bu nedenle Borçelik fontunun sadeliğinde, okunma kolaylığında, Borçelik aidiyetini koruyabileceğimiz renkler ile fotoğraf, resim algılarından tamamen uzak grafik değerlerde logotype’larla ilerlemeliyiz.